Kayıtlar

Kutadgu Bilig'den Seçme Beyitler

Resim
Öncelikle Kutadgu Bilig eserini okumayanlara  kesinlikle okumalarını öneriyorum. Eser beyitlerden oluştuğu için okunması çok kolay. Kitap okuyasınız gelmediği zamanlar için de birebir. Kitabın ismi  "Mutluluk Veren Bilgi" ye karşılık geliyor. Eseri okurken çoğu yerde bir kişisel gelişim kitabı okuyor gibi hissettiğimi de belirtmeden geçemeyeceğim. İslamiyet'e geçişin ilk örneği sayılan Kutadgu Bilig eserinden beğendiğim bazı beyitleri aşağıya bırakıyorum. BEYİTLER (Günümüz Türkçesi) Nice derlense dünya malı tükenip gider Yazılsa kalır söz, dünyayı gezer (114) Yukarıdaki satırda dünya malı ile söz arasında yapılmış bir karşılaştırma görüyoruz. Yusuf Has Hacib burada yazılı sözün ebediliğini karşılaştırma yaparak güçlendirmiştir. Bilgiyi büyük bil, anlayışı ulu Bu ikisi yüceltir seçkin kulu (152) Kutadgu Bilig eserinde bilgi ve anlayış  yüce tutulan iki büyük meziyettir ve bu iki meziyetin sağlanmasıyla insanın yüceliğe ulaşacağına vurgu yapılmıştır. Bilgi ve anlayış bugün

2020 KPSS Türkiye 28.si ile Röportaj

Resim
                                                 KPSS' den   İlk Senede Derece Yapmak Öncelikle kendinizden kısaca bahseder misiniz? Kimsiniz? Hangi Üniversiteden Mezunsunuz? Alanınız nedir? Merhaba. Benim adım Umut Tetik. Manisalı bir Türkçe öğretmeniyim. Marmara Üniversitesi’ni 2016 yılında kazandım. 2020 yılında Marmara Üniversitesi’nden mezun oldum. Kaç puan aldınız? 2020 yılında kendi alanımda 86 puan alarak Türkiye 28.si oldum. Böyle bir sonuç bekliyor muydunuz?  Evet bekliyordum. İlk  girişimde böyle bir sonuç aldım. Çünkü üniversite zamanlarımı çok verimli geçirdim. Derslerimin olduğu zamanlarda derslerimi iyi bir şekilde takip ederek alanımla ilgili bir sürü bilgi sahibi oldum. Üniversitedeki hocalarımdan hem bilgi hem de bu meslek açısından çok şey öğrendim diyebilirim. Okul haricinde de çeşitli kütüphanelerde zaman geçirdim bir sürü müzeyi ziyaret ettim bir dizi etkinliklere katıldım. Bu sonucu KPSS’ye ilk girişte almak gerçekten büyük bir başarı tebrik ederi

Öğretmenlik Kutsal Mıdır?

Resim
 "Öğretmenlik kutsaldır." sözünü işitmemiş bir insan yoktur sanıyorum. Peki gerçekten hepimiz bu sözün doğruluğuna inanıyor muyuz? Öncelikle bu yazının çıkış hikayesine değinmek istiyorum. Ben kendimce kesinlikle inanıyorum. Benimle aynı bölümde olan yakın bir arkadaşımla konu açılınca farklı düşündüğümüzü gördüm. Daha sonrasında internette bir arama yapınca da kendisi gibi düşünen insanların da sayısının oldukça fazla olduğunu gördüm. Böylelikle üzerinde düşünüp fikir üretilebilecek bir konu olarak bu  yazıyı yazıyorum.  Öğretmenliği Kutsal Olarak Görmeyenler Ne Düşünüyor? Öğretmenliği kutsal olarak görmeyenler genelde öğretmenliği sadece bir meslek olarak görüyor. Bir başka savunma yöntemleri de her öğretmenin mesleğinin gereklerini yerine getirememesi oluyor. Medyadaki kötü öğretmen örnekleri buna ekleniyor. Kötü örnekler üzerinden gidip bir mesleğin kutsal olamayacağı fikrini benimsiyorlar.  Bizzat arkadaşımın bu konu hakkındaki düşüncelerini kendi bilgisi dahilinde payla

Tanpınar'ın Evin Sahibi Hikâyesinin İlginç Kaynağı Kerkük Hatıraları

Resim
Tanpınar'ın Çocuk Yaşta Dinlediği  Yılanla İlgili İlginç Olay           Yazarların yazdıkları yazılar ve çocukluk hatıralarının arasında çoğu zaman sıkı bir bağ olur. Bu sıkı bağlar Tanpınar’ın Kerkük Hatıraları ve Evin Sahibi Hikayesi’nde oldukça kuvvetlidir. Tanpınar, Evin Sahibi hikayesini Kerkük’te onda yer eden, bilinçaltına işleyen unsurlar üzerine yazmıştır. Kerkük’te dinlediği gizemli şeyler onun için güzel bir hikâyenin malzemesi olmuştur.  Tanpınar’ın hayatında Kerkük önemli bir yer konumundadır. Tanpınar Kerkük’e Birinci Dünya Savaşı’ndan sadece bir iki gün önce gitmiştir. Bundan dolayıdır ki Kerkük ona hep Birinci Dünya Harbi’ni hatırlatır. Gazetelerden Bursa’nın, Bağdat’ın, Erzurum’un düşüşünü Kerkük’te haber almıştır. Bu haberleri alırken Tanpınar henüz 13 yaşındadır. Şehre dair anıları silik ve dağınıktır. Sadece oturdukları evleri -evde anlatılan gizemli, folklorik unsur ve inançları- ve yeni yapılan mektebi hatırlamaktadır. Bu evlerden Tanpınar’ın çok iyi hatırladı

Mutluluğun En Büyük Düşmanı Olan "Şüphe" Çerçevesinde Ağrı Dağı Efsanesi Eserinin İncelemesi

Resim
                        Dikkat spoiler içerir. Eseri okumadan eserin her ayrıntısını en önemlisi de sonunu öğrenmeyi sevmiyorsanız yazıyı okumanızı tavsiye etmem.  Ağrı Dağı Efsanesi eserinde destansı ve kahramansı bir anlatım vardır. Tanrısal bakış açısıyla kaleme alınmıştır. Bu eser modern epiktir.  Kurguda efsaneler ve anlatı teknikleri kullanılmıştır. Türler arası ilişkiler söz konusudur. Küp Gölü Efsanesi ve Ağrı Dağı Efsanesi alt anlatıyı oluşturur. Eserde sembolik unsurlar da önemli yer tutar. Örneğin kaval, Ağrı Dağı’nın öfkesinin sembolüdür. Eserde geleneksel unsurlar ve inanışlar çokça kullanılmıştır. Metinde geçen olaylar ve kişiler üzerinden çeşitli halk hikâyelerine ve mitolojik kahramanlara gönderme yapılmış, anıştırmalara başvurulmuştur. Köroğlu’nun kıratına gönderme yapılması bu anıştırmalara örnektir.  Eser Ahmet’in kapısına çok güzel bir atın gelmesi ile başlar. Sofi, Ahmet’e atı üç kere aşağıdaki yola bırakmasını söyler. At, üç defa  da  geri gelirse at senin atındır

KİTAP OKUMA KAZANIMI OLARAK "HAYAT TECRÜBESİ"

Resim
KİTAP OKUMA KAZANIMI OLARAK "HAYAT TECRÜBESİ" Türü ne olursa olsun tüm kitaplar az veya çok belli bir tecrübenin ürünüdür. Dolayısıyla da okuyucular olarak bizler de o tecrübelerden istifade etme şansı yakalarız. Böylelikle öngörü yeteneğimiz gelişir ve okudukça gelişmeye devam eder. Olaylara sadece  bir pencereden bakmak yerine  birçok pencereden bakmayı alışkanlık haline getiririz. Karşımızdaki kişiyi dışardan bir gözle değerlendirmek yerine empati duygusuyla değerlendiririz. Olayların arka yüzünü, okuduğumuz her kitap sayesinde daha iyi görürüz. Her okunan roman, hikaye vs. sayesinde artan karakter haznemizle insanları daha iyi anlarız. Karakterlerin günlük hayatta da karşılığı olduğunu görürüz. Kitaplardan tanıdığımız karakterlerle gerçek hayatta tanıdığımız insanların bazen birbirine denk düştüğünü bazen de mutlak surette birbirinden ayrıldığını görürüz. Kitaplarda çizilen karakter ve tipler sayesinde beden dili hakkında da bilgimiz genişler.  GÜÇLÜ BİR HAYAT TECRÜBESİNE